-
Gözden kaçırmayın

Paris Moda Haftası (PFW), 2025 Sonbahar/Kış koleksiyonlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Bu sezon, tasarımcılar arşivlere dönüş yaparak geçmişin izlerini günümüzle buluştururken, bazıları ise cesur ve yenilikçi yaklaşımlarla moda dünyasına meydan okudu.
Chanel: Mirasın Yeniden Yorumlanması
Yeni kreatif direktörün belirlenmesi öncesinde hazırlanan Chanel koleksiyonu, markanın ikonik unsurlarına sadık kalarak minimalist bir estetik sunuyor. Özellikle markanın arşivinden alınan kurdele motifleri, hem mekan içerisinde yer alan heykellerle bütünleşti hem de Gabrielle Chanel'in ilk dönemlerde sıklıkla kullandığı farklı renk ve tasarımlarda sergilendi. Toplam 71 parçadan oluşan koleksiyon, Chanel'in zengin mirasını onurlandırdı.
Miu Miu: Kadınlığın Değişen Rolü
Miu Miu, "hiçbir şeye sahip olmama bağlılık" temasıyla belirsiz zamanlarda kadınlığın rolünü sorgulayan bir koleksiyonla sahne aldı. Miuccia Prada'nın 1950'lerden esinlenerek yarattığı vintage detaylar, markanın özgün tarzıyla harmanlandı.
Lacoste: Sportif Miras ve Modern Tasarım
Lacoste, kreatif direktör Felicia Colotto’nun önderliğinde lüks spor giyim konseptini yeniden yorumladı. Rolland Garros stadyumunun kortunda düzenlenen gösteri, markanın mirasını ön plana çıkarırken sportif şıklığı vurguladı. Oversize kesimler ve dikkat çekici detaylar, hem kortta hem de günlük yaşamda rahatlık sunan tasarımlar içeriyor.
Dior: Bir Masal Gibi Koleksiyon
Dior defilesinde, gösteri öncesinde salıncakta sallanan bir kız çocuğunun görüntüsü, havada uçuşan kuşlar ve devasa taş heykellerin kullanımıyla büyüleyici bir atmosfer yaratıldı. 1989 yılında Dior'un kreatif direktörü olan Gianfranco Ferre’nin koleksiyonuna saygı duruşunda bulunan tasarım, geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurdu.
Alaïa: Geometrik Güzellik ve Sanat İşbirliği
Alaïa koleksiyonu, çarpıcı kırışıklıklar ve sıra dışı formlarla dikkat çekti. Peter Mullié’nin Hollandalı sanatçı Marc Manders ile birlikte oluşturduğu heykeller, koleksiyona sanatsal bir dokunuş katarken geometrik güzelliği ön plana çıkardı.
Balenciaga: Minimalizmden Öteye Geçmek
Demna'nın son koleksiyonu "Standard", gündelik görünümlere odaklanarak Balenciaga’nın özgün tarzını yansıttı. Basitliği aşan, farklı stilleri kapsayan tasarımlar, markanın imzası haline geldi.
Givenchy: Kadın Gücü ve Estetik
Saara Burton'ın ilk koleksiyonu Givenchy için kadın gücünü ve estetiği temsil ediyor. Markanın arşivinden ilham alan 1960’lı yılların ikonik tasarımlarını modern bir yorumla sunan koleksiyonda, cesur aksesuarlar, dar kesimler ve oversize ceketler yer alıyor.
Valentino: İki Uç Arasında Denge
Valentino defilesi, kırmızı renkli kamuya açık tuvaletin kapısının açılmasıyla başladı. Michele, iç ve dış mekanlar arasındaki ilişkiyi, samimiyet ile görünürlük arasındaki dengeyi temsil eden bir gösteri sundu.
Louis Vuitton: Yolculuğun Heyecanı
Louis Vuitton koleksiyonu, markanın temel teması olan yolculuğu merkeze alıyor. Paris tren istasyonunun atmosferini yansıtan koleksiyon, Nicolas Gesquière’nin evinin geleneklerini sürdürürken yeni bir tarzı benimseyeceğine dair sinyaller veriyor.
Duran Lantink: Alışılmışın Dışı Tasarımlar
Paris Moda Haftası'nın en dikkat çekici isimlerinden biri olan Duran Lantink, cinsiyet ve güzellik algısına meydan okuyan cesur mesajlar içeren bir koleksiyonla izleyenleri şaşırttı. "Kötü Zevk" konseptiyle hayvan desenleri ve kamuflajın sıra dışı kombinasyonları, provokatif tasarımlar içeriyor.
McQueen: Viktorya Dönemi Esintileri
Alexander McQueen koleksiyonu, 19. yüzyılın dandyizmi ve Viktorya gotik modasından ilham alarak canlı bir romantizm yorumu sunuyor.
Saint Laurent: Cesur Silüetler ve İrisli Detaylar
Saint Laurent defilesi, Bella Hadid ve Imaan Hammam'ın kedi yürüyüşleriyle taçlandı. Koleksiyon, canlı renkler, cesur silüetler ve ışıltılı detaylarla dikkat çekici bir görünüm sunuyor.
Yorumlar
Yorum Yap